Feriköy Latin Katolik Kabristanı
İstanbul’un en büyük Katolik mezarlığıdır.
Özellikle, 19. Yüzyıl ve 20. yüzyılın başlarında İstanbul'da yaşamış birçok Levanten ailenin (Corpi, Botter, Tubini, Glavani vb.) mezarları buradadır. Levanten terimi Osmanlı Devleti içinde özellikle Tanzimat sonrasında büyük liman kentlerinde yaşayan ve ticaretle uğraşan, çoğu İtalyan veya Fransız kökenli hristiyanları tanımlamak için kullanılır.
Feriköy Katolik-Latin mezarlığı, Ayaspaşa mezarlığının bir devamıdır. Bu mezarlığın bir bölümünde şimdi Taksim Gezisi bulunmaktadır.
1615'ten itibaren, Ayaspaşa mezarlığı, gelişen İstanbul'un en büyük Müslüman mezarlıklarından biri olurken, bir bölümü de kısa sürede tüm Katolik-Latin halkın ortak mezarlığı haline geldi.
On dokuzuncu yüzyılın ortalarına gelindiğinde, Taksim ve çevresinde, bir yandan yerleşimin artması diğer yandan da artık şehrin içinde kalan mezarlığın halk sağlığı için tehlikeli olduğunun kabul edilmesi sonucu kaldırılması kararlaştırıldı.
1852'de Osmanlı hükümeti, yabancı elçiliklere, Ayaspaşa mezarlığının kendilerine ait bölümlerin boşaltılmasını talep eden birer muhtıra gönderdi.
Buna göre mezarların nakli muhtıra tarihini takip eden üç yıl içinde bitirilmeliydi.
Ayaspaşa mezarlığının boşaltılması karşılığında Osmanlı hükümeti katolikler için Feriköy yakınlarında mezarlık yapılması için büyük bir arazi verdi. Ancak Kırım Savaşı (1853-1856) bu işin 3 yıl içinde bitirilmesini engelledi. Bu arada Fransız ordusu tarafından karşılanan para ile verilen arsanın çevresi bir duvarla çevrildi.
Daha 1863'te, bir piskopos, Fransız doğu ordusunun üç subay ve 134 askeri mezarlarından çıkarılıp buraya nakledilmişlerdi.
Genel kazı ve nakil çalışmaları 29 Şubat - 12 Mart 1864 tarihleri arasında gerçekleştirildi. 14 Mart - 19 Mart tarihleri arasında da tüm sahipsiz mezarların taşları kaldırıldı.
Ayaspaşa mezarlığından çıkarılan kemikler, yeni açılan Katolik-Latin Mezarlığı'nda bu amaçla inşa edilen genel bir mezara yerleştirildi.
Eski mezarlıktan nakledilenlerin hatırası için düşünülen bir anıtın inşasına 1869'da başlandı ve 1871'de bitirildi. 1872 ve 1873'te de bazı ilaveler yapıldı.
Bu anıt dikdörtgen bir lahit şeklindedir. Doğu tarafında, kemiklerin konulduğu mezar bölümüne açılan kemerli bir kapısı vardır. Dört köşesinde birer dikilitaş yükselir. Hem anıt hem de bu dört dikilitaş, Ayaspaşa mezarlığından toplanan ve birbirleri ile birleşecek şekilde kesilmiş 178 mezar taşıyla kaplanmıştır.
Anıtın kapısının üstünde, Gotik harflerle yazılmış latince bir yazıt içeren 14. yüzyıldan kalma bir mezar taşı vardır. 1697 yılında Galata'daki Saint-François mezarlığından Ayaspaşa mezarlığına nakledilen bu taş, o mezarlığın da taşınmasıyla buraya getirilmiştir.
Bugün, mezarlıkta, birbirlerinden yollarla ayrılmış altı ada vardır: Saints-Pierre-et-Paul (Azizler Piyer ve Pol), Saint-Joseph (Aziz Yusuf), Saint-Albert (Aziz Alber), Saint-Laurent (Aziz Loran), Saints-Anges Gardiens (Aziz Koruyucu Melekler) ve Saint-Jean Chrysostome (Aziz altın ağızlı Yuhanna).
Bu mezarlıkta, Kırım Savaşı sırasında ölen Fransız ve İtalyan askerleri onuruna yaptırılmış çeşitli anıtlar bulunmaktadır.
Saint-Joseph, Saint-Albert, Saints-Anges Gardiens ve Saint-Jean Chrysostome adalarının kesişme noktasında, 1855'te Doğu Seferi sırasında Yeniköy hastanesinde ölen Sardunya ordusu askerlerinin anısına dikilen bir başka dikilitaş bulunur.
Fransız askeri anıtları
Fransız Doğu ordusu askerlerinin mezarları, "Saints-Anges Gardiens" adasındadır.
1863'te, Fransız askerilerinin yattığı adada, bir dörtgen oluşturacak şekilde 3 sıra halinde 96 mezar vardı ve 4. sırada da çeşitli mezarlıklardan getirilen kemiklerin konduğu toplu bir mezar bulunmaktaydı.
Bugün, bu askeri adanın görünümü, oluşturulduğu zamandan farklıdır. İlk sıradaki mezarların yeri değişmemiş olsa da, diğer sıradakiler bugün yerlerinde değildir ve günümüzde sadece 46 mezar bulunmaktadır. Bu 46 mezar taşının 4 tanesinde yazılar hiç okunamamaktadır.
Önce Şişli'deki Lape hastanesi bahçesine, Maslak, Levent çiftlik, Maltepe, Davutpaşa, Rami çiftlik, Veli efendi, Kanlıca ve adalardaki mezarlıklara gömülen Fransız askerlerinin kalıntıları ve kemikleri daha sonra Feriköy Latin-Katolik mezarlığına nakledilmiştir.
1. Küçük bir kale şeklindeki toplu mezar
2. Fransız deniz askerlerinin kemiklerinin bulunduğu toplu mezar
1882 yılının sonunda, Fransız Donanma Bakanlığı, Tarabya'daki küçük mezarlıkta ve Heybeliada mezarlığında yatan askerlerin kemiklerinin çıkarılarak Feriköy mezarlığında bulunan askeri adaya nakledilmesini sağladı.
3.Ölen askerlerin hatırası için yapılan anıt
Altta aşağıdaki yazılar yer alır:
4. Fransız askerlerinin kemiklerinin konduğu toplu mezar
1889'da, Fransız büyükelçiliği askeri ataşesi Yüzbaşı Léon Berger, Şişli Lape hastanesi mezarlığında yatan altı subay ve on bin beş yüz askerin kemiklerini buraya getirtti.
5. Küçük bir kale şeklindeki toplu mezar (Üzerindeki yazı birincisi ile aynıdır)
1855'te, gene bir kale şeklinde olan ikinci bir toplu mezar inşa edildi ve Thouzery, birincisisi için yaptığı gibi, buna da üstte görünen iki top hediye etti .
6. Edirne'de ölen Fransız askerleri anıtı
İtalyan askeri anıtı
1882'de, Daimi Komite'nin 17 Ağustos tarihli toplantısında, İtalyan Büyükelçiliği temsilcisi, Kırım Savaşı sırasında ölen ve Yeniköy Sardunya askeri mezarlığına gömülen Sardunyalı asker ve subayların kemiklerinin bu mezarlığa gömülmesi için bir yer talep etti.
Aynı yılın 1 Eylül günü, piskopos yardımcısı ve Mezarlık Genel Müdürü rahip Charles Testa, İtalya Büyükelçisine, Ayaspaşa anıtı'nın karşısında, Sardunya'lı askerlerin kemiklerinin konabileceği, bedava ve hiç geri alınmayacak bir toprak parçasının tapusunu gönderdi.
Bu parsel, Saint-Laurent adasında yer almaktadır. Buraya 1883'te piramit şeklinde bir anıt yapıldı.
İtalya Cumhuriyeti, Kırım Savaşı'nın yüzüncü yıldönümü münasebeti ile anıtın üzerine bir anı plaketi koydu.
Birinci dünya savaşında ölen İtalyan askerleri için ayrılan parsel
Sardunya ordusunun asker ve subayları için yaptırılan anıtının yanındaki parsele 1914-1918 savaşında ölen İtalyan askerleri gömüldü.
Birinci dünya savaşında ölen Fransız askerleri için ayrılan parsel
Saint-Jean Chrysostome adasında, Birinci Dünya Savaşı'nda ölen Fransız askerlerinin gömüldüğü bir alan vardır. Oradaki anıtın ön tarafında, her biri 36 mezardan oluşan üç sıra, toplam 108 mezar bulunur.
Bu listenin altında, 1914'te hayatını kaybeden Charles Peguy'un "Mutlu ölenler" başlıklı şiirinden dört mısra yer almaktadır.
Bu parselin içinde, üzerinde şu yazının bulunduğu güzel bir anıt göze çarpar: 1918-1923 YILLARINDA İŞGAL KUVVETLERİNİN FRANSA İÇİN ÖLEN ASKER VE DENİZCİLERİNE
Kabristanın şapeli
Osmanlı hükümeti Zilhicce (Hicri takvime göre yılın 12. ve sonuncu ayı) 1279'da (1862-1863) mezarlığa bir şapel yapılması için gerekli olan fermanı Fransız elçiliğine verdi.
23 Nisan 1863'te Monsenyör Brunoni, şapelin şu yazıyı taşıyan ilk taşını koydu: “Beati mortui qui moriuntur in Domino” (Ne mutlu kutsanmış olarak ölenlere)
11 Ekim 1866'da, ilk taşın kutsanmasından yaklaşık dört yıl sonra, yuvarlak şekilde inşa edilen şapelin kubbesi kurşunla kaplanmış ve şapel inşaatının sonuna gelinmişti.
Dış cephede Cursola Adası'ndan getirilen kesme taşlar (Trieste Taşı), iç duvarlarda ise Livorno tuğlaları kullanılmıştır.
Rahiplerin ayin için giyinip hazırlandıkları ve kutsal eşyaların bulunduğu oda ile cenazenin beklediği oda, şapelin sağ ve sol kanatlarına yerleştirilmiştir.
Şapelin apsidinde (mihrabında), sunağın üstünde, Murillo'nun (Bartolomé Esteban Murillo, 1617-1682, Barok İspanyol ressamı) Bakire Meryem'in göğe çıkışı adlı tablosunun bir kopyası bulunmaktadır. Resmin çerçevesinin alt kısmında "İmparatorun Hediyesi" yazmaktadır. Nitekim bu tablo III.Napolyon tarafından hediye edilmiş ve Savaş Bakanı Mareşal Niel tarafından buraya gönderilmiştir.
Şapelin yer döşemesi, çevreye doğru yayınlan, ışınsal görünümlü, siyah beyaz mermerlerle kaplanmıştır. Merkezde, çeşitli renklerde mermer kakmalardan oluşan 1.38m çapında bir daire vardır.
Şapel'in içinde kemerli sekiz bölüm veya revak vardır. Bu kemerlerin birinde giriş kapısı, diğerinde sunak bulunur. Yan taraftaki iki revaktaki kapılardan sağdaki ile rahiplerin giyinme odasına, soldaki ile daha önceleri adli tıp işlemleri için kullanılan cenaze bekleme odasına girilir.
Diğer dört kemer, ya hatıra plaketleri ya da Mezarlığa yardımı dokunmuş dini kurumların yazıtlarıyla doludur.
Girişte sağda bulunan kemerlerin birinde şu yazı vardır:
İtalyanca diğer bir yazı şöyledir:
Başka bir yazıt, François Alphonse Bélin'e ithaf edilmiştir:
Kornişin üzerine oturan zarif kubbe, gün ışığını sekiz pencereden alır ve her pencereyi çevreleyen kemerin kilit taşını bir melek süsler.
Başlangıçta ahşap olan sunak, 1890'da tamamen mermerden yeniden yapılmıştır. Masrafların büyük kısmı Belin ailesi tarafından verilen 500 frank ile karşılandığından yönetim, hayırseverin anısını devam ettirmek için sunağın altına şu yazıyı yazdırmıştı: "DUL Bn. BELIN TARAFINDAN RESTORE ETTİRİLMİŞTİR, 1890".
Şapelin kapısının her iki yanında, şapelin tarihini özetleyen, biri Fransızca, diğeri Türkçe olmak üzere iki yazıt vardır.
Özellikle, 19. Yüzyıl ve 20. yüzyılın başlarında İstanbul'da yaşamış birçok Levanten ailenin (Corpi, Botter, Tubini, Glavani vb.) mezarları buradadır. Levanten terimi Osmanlı Devleti içinde özellikle Tanzimat sonrasında büyük liman kentlerinde yaşayan ve ticaretle uğraşan, çoğu İtalyan veya Fransız kökenli hristiyanları tanımlamak için kullanılır.
Feriköy Katolik-Latin mezarlığı, Ayaspaşa mezarlığının bir devamıdır. Bu mezarlığın bir bölümünde şimdi Taksim Gezisi bulunmaktadır.
1615'ten itibaren, Ayaspaşa mezarlığı, gelişen İstanbul'un en büyük Müslüman mezarlıklarından biri olurken, bir bölümü de kısa sürede tüm Katolik-Latin halkın ortak mezarlığı haline geldi.
On dokuzuncu yüzyılın ortalarına gelindiğinde, Taksim ve çevresinde, bir yandan yerleşimin artması diğer yandan da artık şehrin içinde kalan mezarlığın halk sağlığı için tehlikeli olduğunun kabul edilmesi sonucu kaldırılması kararlaştırıldı.
1852'de Osmanlı hükümeti, yabancı elçiliklere, Ayaspaşa mezarlığının kendilerine ait bölümlerin boşaltılmasını talep eden birer muhtıra gönderdi.
Buna göre mezarların nakli muhtıra tarihini takip eden üç yıl içinde bitirilmeliydi.
Ayaspaşa mezarlığının boşaltılması karşılığında Osmanlı hükümeti katolikler için Feriköy yakınlarında mezarlık yapılması için büyük bir arazi verdi. Ancak Kırım Savaşı (1853-1856) bu işin 3 yıl içinde bitirilmesini engelledi. Bu arada Fransız ordusu tarafından karşılanan para ile verilen arsanın çevresi bir duvarla çevrildi.
Daha 1863'te, bir piskopos, Fransız doğu ordusunun üç subay ve 134 askeri mezarlarından çıkarılıp buraya nakledilmişlerdi.
Genel kazı ve nakil çalışmaları 29 Şubat - 12 Mart 1864 tarihleri arasında gerçekleştirildi. 14 Mart - 19 Mart tarihleri arasında da tüm sahipsiz mezarların taşları kaldırıldı.
Ayaspaşa mezarlığından çıkarılan kemikler, yeni açılan Katolik-Latin Mezarlığı'nda bu amaçla inşa edilen genel bir mezara yerleştirildi.
Eski mezarlıktan nakledilenlerin hatırası için düşünülen bir anıtın inşasına 1869'da başlandı ve 1871'de bitirildi. 1872 ve 1873'te de bazı ilaveler yapıldı.
Bu anıt dikdörtgen bir lahit şeklindedir. Doğu tarafında, kemiklerin konulduğu mezar bölümüne açılan kemerli bir kapısı vardır. Dört köşesinde birer dikilitaş yükselir. Hem anıt hem de bu dört dikilitaş, Ayaspaşa mezarlığından toplanan ve birbirleri ile birleşecek şekilde kesilmiş 178 mezar taşıyla kaplanmıştır.
Anıtın kapısının üstünde, Gotik harflerle yazılmış latince bir yazıt içeren 14. yüzyıldan kalma bir mezar taşı vardır. 1697 yılında Galata'daki Saint-François mezarlığından Ayaspaşa mezarlığına nakledilen bu taş, o mezarlığın da taşınmasıyla buraya getirilmiştir.
Bugün, mezarlıkta, birbirlerinden yollarla ayrılmış altı ada vardır: Saints-Pierre-et-Paul (Azizler Piyer ve Pol), Saint-Joseph (Aziz Yusuf), Saint-Albert (Aziz Alber), Saint-Laurent (Aziz Loran), Saints-Anges Gardiens (Aziz Koruyucu Melekler) ve Saint-Jean Chrysostome (Aziz altın ağızlı Yuhanna).
Bu mezarlıkta, Kırım Savaşı sırasında ölen Fransız ve İtalyan askerleri onuruna yaptırılmış çeşitli anıtlar bulunmaktadır.
Mezarlığın girişini şapele bağlayan geniş yolun ortasında bulunan dikilitaş, Kırım Savaşı sırasında ölen Fransız Doğu Ordusu'nun doktor ve eczacılarının anısına yaptırılmıştır.
Saint-Joseph, Saint-Albert, Saints-Anges Gardiens ve Saint-Jean Chrysostome adalarının kesişme noktasında, 1855'te Doğu Seferi sırasında Yeniköy hastanesinde ölen Sardunya ordusu askerlerinin anısına dikilen bir başka dikilitaş bulunur.
Fransız askeri anıtları
Fransız Doğu ordusu askerlerinin mezarları, "Saints-Anges Gardiens" adasındadır.
1863'te, Fransız askerilerinin yattığı adada, bir dörtgen oluşturacak şekilde 3 sıra halinde 96 mezar vardı ve 4. sırada da çeşitli mezarlıklardan getirilen kemiklerin konduğu toplu bir mezar bulunmaktaydı.
Bugün, bu askeri adanın görünümü, oluşturulduğu zamandan farklıdır. İlk sıradaki mezarların yeri değişmemiş olsa da, diğer sıradakiler bugün yerlerinde değildir ve günümüzde sadece 46 mezar bulunmaktadır. Bu 46 mezar taşının 4 tanesinde yazılar hiç okunamamaktadır.
Önce Şişli'deki Lape hastanesi bahçesine, Maslak, Levent çiftlik, Maltepe, Davutpaşa, Rami çiftlik, Veli efendi, Kanlıca ve adalardaki mezarlıklara gömülen Fransız askerlerinin kalıntıları ve kemikleri daha sonra Feriköy Latin-Katolik mezarlığına nakledilmiştir.
1. Küçük bir kale şeklindeki toplu mezar
2. Fransız deniz askerlerinin kemiklerinin bulunduğu toplu mezar
1882 yılının sonunda, Fransız Donanma Bakanlığı, Tarabya'daki küçük mezarlıkta ve Heybeliada mezarlığında yatan askerlerin kemiklerinin çıkarılarak Feriköy mezarlığında bulunan askeri adaya nakledilmesini sağladı.
3.Ölen askerlerin hatırası için yapılan anıt
Toplu mezar başlangıçta Fransız Doğu ordusununo dönemde Feriköy mezarlığına gömülen 3.000 askerinin kalıntılarını içeriyordu. Bu toplu mezarın üzerinde yükselen kale şeklindeki anıt,rahip Don Antonio Giorgiovich'in projesi ve gayretleri ile inşa edildi.
O dönemde anıtın üzerinde şu yazı vardı:
“FRANSIZ DOĞU ORDUSU TOPLU MEZARI”, “BURADA, 1854, 1855, 1856 YILLARINDA BU MEZARLIĞA GÖMÜLEN 3000 ASKERİN KEMİKLERİ VARDIR. Huzur içinde yatsınlar".
9 Mayıs - 31 Ekim 1864 tarihleri arasında Fransız Savaş Bakanı Mareşal Randon'un emriyle, İstanbul'daki Fransız askeri misyonunun başı olan Komutan de Lalobbe'nin başkanlığında bir ekip, rahip Don Antonio Giorgiovich'in de yardımlarıyla, sekiz Fransız askeri mezarlığında yatan askerlerin kemiklerini çıkardı ve Feriköy katolik-latin mezarlığına nakletti.
Maslak mezarlığından……………………………… .................386
Levent-çiftlik mezarlığından………………………..................1076
Maltepe, Davutpaşa
ve Rami-çiftlik mezarlıklarından…..……………….................5032
Veliefendi mezarlığından……….……………….....................5415
Kanlıca mezarlığından……………………………….................385
Büyükada ve Heybeliada mezarlıklarından……………………..45
--------
Toplam.......12339 askerin kemikleri çıkarıldı
Bu kalıntılar, askeri parselde, mevcud toplu mezarla aynı hizada olan 6 çukurun içine yerleştirildi.
1865 yılında yapılan ve ortada bulunan hatıra anıtı, uzun kenarı 6,28 m, kısa kenarı 4,5 m olan büyük bir lahite benzer. En üstte bulunan haçın altında, batıya bakan ön tarafında Fransa'nın imparatorluk arması, doğuya bakan arka tarafında ise Légion d'Honneur (Onur Nişanı) haçı vardır.
O dönemde anıtın üzerinde şu yazı vardı:
“FRANSIZ DOĞU ORDUSU TOPLU MEZARI”, “BURADA, 1854, 1855, 1856 YILLARINDA BU MEZARLIĞA GÖMÜLEN 3000 ASKERİN KEMİKLERİ VARDIR. Huzur içinde yatsınlar".
9 Mayıs - 31 Ekim 1864 tarihleri arasında Fransız Savaş Bakanı Mareşal Randon'un emriyle, İstanbul'daki Fransız askeri misyonunun başı olan Komutan de Lalobbe'nin başkanlığında bir ekip, rahip Don Antonio Giorgiovich'in de yardımlarıyla, sekiz Fransız askeri mezarlığında yatan askerlerin kemiklerini çıkardı ve Feriköy katolik-latin mezarlığına nakletti.
Maslak mezarlığından……………………………… .................386
Levent-çiftlik mezarlığından………………………..................1076
Maltepe, Davutpaşa
ve Rami-çiftlik mezarlıklarından…..……………….................5032
Veliefendi mezarlığından……….……………….....................5415
Kanlıca mezarlığından……………………………….................385
Büyükada ve Heybeliada mezarlıklarından……………………..45
--------
Toplam.......12339 askerin kemikleri çıkarıldı
Bu kalıntılar, askeri parselde, mevcud toplu mezarla aynı hizada olan 6 çukurun içine yerleştirildi.
1865 yılında yapılan ve ortada bulunan hatıra anıtı, uzun kenarı 6,28 m, kısa kenarı 4,5 m olan büyük bir lahite benzer. En üstte bulunan haçın altında, batıya bakan ön tarafında Fransa'nın imparatorluk arması, doğuya bakan arka tarafında ise Légion d'Honneur (Onur Nişanı) haçı vardır.
Altta aşağıdaki yazılar yer alır:
4. Fransız askerlerinin kemiklerinin konduğu toplu mezar
1889'da, Fransız büyükelçiliği askeri ataşesi Yüzbaşı Léon Berger, Şişli Lape hastanesi mezarlığında yatan altı subay ve on bin beş yüz askerin kemiklerini buraya getirtti.
5. Küçük bir kale şeklindeki toplu mezar (Üzerindeki yazı birincisi ile aynıdır)
1855'te, gene bir kale şeklinde olan ikinci bir toplu mezar inşa edildi ve Thouzery, birincisisi için yaptığı gibi, buna da üstte görünen iki top hediye etti .
6. Edirne'de ölen Fransız askerleri anıtı
İtalyan askeri anıtı
1882'de, Daimi Komite'nin 17 Ağustos tarihli toplantısında, İtalyan Büyükelçiliği temsilcisi, Kırım Savaşı sırasında ölen ve Yeniköy Sardunya askeri mezarlığına gömülen Sardunyalı asker ve subayların kemiklerinin bu mezarlığa gömülmesi için bir yer talep etti.
Aynı yılın 1 Eylül günü, piskopos yardımcısı ve Mezarlık Genel Müdürü rahip Charles Testa, İtalya Büyükelçisine, Ayaspaşa anıtı'nın karşısında, Sardunya'lı askerlerin kemiklerinin konabileceği, bedava ve hiç geri alınmayacak bir toprak parçasının tapusunu gönderdi.
Bu parsel, Saint-Laurent adasında yer almaktadır. Buraya 1883'te piramit şeklinde bir anıt yapıldı.
İtalya Cumhuriyeti, Kırım Savaşı'nın yüzüncü yıldönümü münasebeti ile anıtın üzerine bir anı plaketi koydu.
Birinci dünya savaşında ölen İtalyan askerleri için ayrılan parsel
Sardunya ordusunun asker ve subayları için yaptırılan anıtının yanındaki parsele 1914-1918 savaşında ölen İtalyan askerleri gömüldü.
Birinci dünya savaşında ölen Fransız askerleri için ayrılan parsel
Saint-Jean Chrysostome adasında, Birinci Dünya Savaşı'nda ölen Fransız askerlerinin gömüldüğü bir alan vardır. Oradaki anıtın ön tarafında, her biri 36 mezardan oluşan üç sıra, toplam 108 mezar bulunur.
Bu listenin altında, 1914'te hayatını kaybeden Charles Peguy'un "Mutlu ölenler" başlıklı şiirinden dört mısra yer almaktadır.
Bu parselin içinde, üzerinde şu yazının bulunduğu güzel bir anıt göze çarpar: 1918-1923 YILLARINDA İŞGAL KUVVETLERİNİN FRANSA İÇİN ÖLEN ASKER VE DENİZCİLERİNE
Kabristanın şapeli
Osmanlı hükümeti Zilhicce (Hicri takvime göre yılın 12. ve sonuncu ayı) 1279'da (1862-1863) mezarlığa bir şapel yapılması için gerekli olan fermanı Fransız elçiliğine verdi.
23 Nisan 1863'te Monsenyör Brunoni, şapelin şu yazıyı taşıyan ilk taşını koydu: “Beati mortui qui moriuntur in Domino” (Ne mutlu kutsanmış olarak ölenlere)
11 Ekim 1866'da, ilk taşın kutsanmasından yaklaşık dört yıl sonra, yuvarlak şekilde inşa edilen şapelin kubbesi kurşunla kaplanmış ve şapel inşaatının sonuna gelinmişti.
Dış cephede Cursola Adası'ndan getirilen kesme taşlar (Trieste Taşı), iç duvarlarda ise Livorno tuğlaları kullanılmıştır.
Rahiplerin ayin için giyinip hazırlandıkları ve kutsal eşyaların bulunduğu oda ile cenazenin beklediği oda, şapelin sağ ve sol kanatlarına yerleştirilmiştir.
Şapelin apsidinde (mihrabında), sunağın üstünde, Murillo'nun (Bartolomé Esteban Murillo, 1617-1682, Barok İspanyol ressamı) Bakire Meryem'in göğe çıkışı adlı tablosunun bir kopyası bulunmaktadır. Resmin çerçevesinin alt kısmında "İmparatorun Hediyesi" yazmaktadır. Nitekim bu tablo III.Napolyon tarafından hediye edilmiş ve Savaş Bakanı Mareşal Niel tarafından buraya gönderilmiştir.
Şapelin yer döşemesi, çevreye doğru yayınlan, ışınsal görünümlü, siyah beyaz mermerlerle kaplanmıştır. Merkezde, çeşitli renklerde mermer kakmalardan oluşan 1.38m çapında bir daire vardır.
Şapel'in içinde kemerli sekiz bölüm veya revak vardır. Bu kemerlerin birinde giriş kapısı, diğerinde sunak bulunur. Yan taraftaki iki revaktaki kapılardan sağdaki ile rahiplerin giyinme odasına, soldaki ile daha önceleri adli tıp işlemleri için kullanılan cenaze bekleme odasına girilir.
Diğer dört kemer, ya hatıra plaketleri ya da Mezarlığa yardımı dokunmuş dini kurumların yazıtlarıyla doludur.
Girişte sağda bulunan kemerlerin birinde şu yazı vardır:
İtalyanca diğer bir yazı şöyledir:
Başka bir yazıt, François Alphonse Bélin'e ithaf edilmiştir:
Kornişin üzerine oturan zarif kubbe, gün ışığını sekiz pencereden alır ve her pencereyi çevreleyen kemerin kilit taşını bir melek süsler.
Başlangıçta ahşap olan sunak, 1890'da tamamen mermerden yeniden yapılmıştır. Masrafların büyük kısmı Belin ailesi tarafından verilen 500 frank ile karşılandığından yönetim, hayırseverin anısını devam ettirmek için sunağın altına şu yazıyı yazdırmıştı: "DUL Bn. BELIN TARAFINDAN RESTORE ETTİRİLMİŞTİR, 1890".
Şapelin kapısının her iki yanında, şapelin tarihini özetleyen, biri Fransızca, diğeri Türkçe olmak üzere iki yazıt vardır.
Adres:
Teyyareci Fehmi sokak, Osmanbey,